13 Temmuz 2011 Çarşamba

GİTMEK İÇİN ÇOK ERKEN

http://sabrikontek.azbuz.com :}

Gitme vakti geldi,bana elveda
Deme sakın bir gün deme ne olur;
Kulaklarda senden yüzlerce seda..
Korkarım,sensizlikte susar, kaybolur..

Ömürler için hep ömrünü harcadın
Dillere nağme oldu senin adın
Doyulmayan sofraydı,sohbetin,tadın..
Korkarım sensizlikte küser,kaybolur.

En sevgililer dahi tanıyamadı seni.
Yıllarca dinleyip de anlayamadı seni
Gönül elbisesine tuttu yamadı seni
Korkarım sensizlikte düşer kaybolur

Rabbim gecinden versin bir gün göçüp gidersen
Yıkılan çınar neymiş,O zaman bilecekler,
Mahcubiyetlerini göreceksin,istersen,
Bu gün dikilip duran dağlar da eğilecekler

11 Temmuz 2011 Pazartesi

BERAT GECESİNDE UYANIK OLALIM!

http://sabrikontek.azbuz.com :}15 Temmuz, Cuma’yı Cumartesi’ye bağlayan gece, kutlu ve mübarek Berat Gecesi olup ilahi af için büyük bir fırsattır. Elimizde değerlendirme fırsatı varken, lütfen gafillerden olmayalım, uyanık olalım.

Bu vesileyle Gülistan Dergisi olarak, tüm mümin kardeşlerimizin Berat Gece’sini tebrik eder, Âlem-i İslam için hayırlara vesile olmasını dileriz.

Allah, isteyene istediğini verir!

Dinimizin mübarek ve mukaddes kabul ettiği zamanlar ve mekânlardan biri de Berat gecesidir. Berat gecesi, kameri aylardan mübarek Şaban ayının on beşinci gecesi olup miladi takvimde, bu sene 15 Temmuz Cuma gecesine denk gelmiştir. Bu geceyi en güzel şekilde değerlendirmek için önceden plan ve program yapılmalıdır.

İnsanın eline böyle bir fırsat geçtiği zaman bunu değerlendirmelidir. Allah-u Zülcelâl, bütün gün ve gecelerde insanı affeder ama Berat gecesinin, senenin bütün geceleri içinde, müminlerin af ve mağfiret edilmesi açısından mümtaz bir yeri vardır.

Nitekim Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem hadisi şerifte şöyle buyurmuştur: “Şaban ayının yarısı (Berat gecesi) gelince; gecesini namazla, gündüzünü oruçla geçiriniz. Allah o gece güneşin batmasıyla, dünya göğüne tecelli eder ve şöyle der: “Benden af dileyen yok mu? Onu affedeyim. Rızık isteyen yok mu? Ona rızık vereyim. Şifa isteyen yok mu? Ona şifa vereyim.” Başka bir rivayette; “Allah-u Teâlâ, Şaban’ın on beşinci gecesi tecelli eder ve anne babasına asi olanlarla Allah'a ortak koşanlar dışında bütün kullarını bağışlar.” (Tirmizi, İbn Mace)

Allah-u Zülcelâl'in dünya göğüne tecelli etmesinden maksat; rahmetiyle, affıyla ve ihsanıyla kullarına yakın olmasıdır. Demek ki Allah-u Zülcelâl bu gecede bizleri rahmetine ve affına davet etmektedir. Onun için o gece, Allah'ın bol olan merhametine ve rahmetine sığınmalıyız.

‘Azat etme’ ve ‘Şefaat Gecesi’

Berat kelimesi Arapça bir kelime olup günahlardan kurtuluş anlamına gelmektedir.

Beraat gecesi ‘ıtık’ (azat etme) gecesi olarak isimlendirilir. Söylendiğine göre, yeryüzünde Müslümanların nasıl iki bayramı varsa gökte meleklerin de iki bayram gecesi vardır. Meleklerin bayram geceleri, Şaban ayının on beşinci gecesine rastlayan “Berat” gecesi ile “Kadir” gecesidir. Müminlerin bayramları ise Ramazan Bayramı ile Kurban Bayramı’dır. Bu yüzden, Şaban ayının on beşinci gecesine “Melekler Bayramı” adı verilmiştir.

“Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin, Şaban’ın on üçüncü gecesi yaptığı dua üzerine, Allah'ın kendisine, ümmetinin üçte biri üzerine şefaat yetkisi verdiğini; on dördüncü gecesi yaptığı dua üzerine kendisine ümmetinin üçte ikisi üzerine şefaat yetkisi verdiğini ve on beşinci gecesi dua etmesi üzerine, ısrarla Allah'ın emrinden kaçanlar dışında kalan bütün ümmeti üzerine şefaat yetkisi verildiğini bildiren bir rivayete dayanarak, Şaban’ın on beşinci gecesine “Şefaat Gecesi” adı verilmiştir.” (Alusi)

Peygamberimiz gibi yapalım

Hz. Peygamber aleyhissalatu vesselam, Berat Gecesi’ne çok önem vermiştir. Hz. Âişe radıyallahu anha validemizin anlatımıyla: “Hz. Peygamber (sav) geceleyin kalkıp namaza durdu. Secdeyi o kadar uzattı ki, ruhunu teslim ettiğini zannettim. Onu böyle hareketsiz görünce kalkıp başparmağını hareket ettirdim, hareket edince geri yerime döndüm ve secdesinde şöyle dua ettiğini işittim:
“Azabından affına sığınırım, gazabından rızana sığınırım, senden yine sana sığınırım. Ben Seni, Senin kendini övdüğün gibi övemem.”

Başını secdeden kaldırıp namazdan ayrılınca:
- Ey Âişe! (Bir rivayete göre Humeyra!) Resulullah'ın senin hakkını yerine getirmediğini mi zannettin? Buyurdu. Ben:
- Hayır, vallahi Ya Rasulellah! Secdeyi uzatmandan dolayı ruhunun kabzedildiğini zannettim, dedim. Bunun üzerine Hz. Peygamber aleyhisselam:
- Bu gece hangi gecedir, biliyor musun? Dedi. Ben:
- Allah ve Resulü daha iyi bilir, deyince şöyle buyurdu:
- Bu, Şaban’ın on beşinci gecesidir. Allah, Şaban’ın on beşinci gecesinde kullarının haline muttali olur, bağışlama dileyenleri bağışlar, yardım dileyenlere yardım eder, kin tutanları oldukları gibi mağfiretinden geri bırakır.” (Beyhaki)

Bu hadis-i şeriften de anlaşılacağı gibi, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellem bu geceyi dua ederek, yalvararak ve ibadet ederek geçirmiştir. Biz de oturarak değil, aynen Hz. Peygamber (sav)'in yaptıklarını tatbik ederek ona mutabaat yapmalıyız.

Ecelimiz, rızkımız, başımıza gelecek her türlü felaket, Berat gecesi tayin olunur ve vazifelilerine bu akşam tebliğ edilir. Mesela, bu sene içinde ölecek kimse, Azrail aleyhisselama bildirilir. Artık, ölüm gününe kadar her gün ölüm meleği onu ziyaret eder. Yağmur, kar, fırtına, zelzele, bereket, saadet, felaket bu gece takdir olunur. Yani, vazifelilerine bildirilir. Alnımızın yazısı, şekavetimiz (bahtsızlığımız) yahut saadetimiz (mutluluğumuz) bu gece takdir olunur.

Bu dünya rahatlık yeri değildir. İnsan, dünya rahatı ile sevinmemelidir. İnsanın kalbine, dünya sevinci geldiği zaman düşünmelidir. “Ne seviniyorsun bununla! Çünkü mutlaka ondan bir gün ayrılacaksın” diye, kendi nefsine nasihat etmelidir.

Berat gecesi duası

Bu mübarek gecenin duası şöyledir: “Allah’ım. İsmimi bahtsızlar (şakîler, günahkârlar) divanında (defterinde) bahtsız olarak yazmış isen, onu sil; beni mutlular (saidler, İyi kişiler, sana lâyık olan kullar) divanına yaz. Eğer ismimi mutlular divanına mutlu olarak yazmış isen, orada sabit tut; bırak. Sen Kur'an-ı Kerim’inde, Ra’d suresinin 39. ayetinde şöyle buyurdun: ‘Allah, dilediğini siler; dilediğini de sabit tutup olduğu gibi bırakır.” (Ra’d; 39)

Allah-u Zülcelâl hepimize, Berat gecesini ve ömrümüzde daha ne kadar gece varsa hepsini istediği ve razı olacağı şekilde değerlendirmeyi nasip etsin. (Âmin)