14 Ağustos 2014 Perşembe

Allahı anmak

Allahı anmak, yani zikir, kendini gafletten kurtarmak demektir. Gaflet, Allahü teâlâyı unutmak demektir. Zikir, her ne şekilde olursa olsun, kendini gafletten kurtarmak, zikir olur. O hâlde, dinin emirlerini yapmak ve yasaklarından sakınmak zikirdir. Dinin emirlerini gözeterek yapılan alışveriş zikirdir. Çünkü, bunları yaparken, emirlerin, yasakların sahibi hatırlanmakta, gaflet gitmektedir. Allahü teâlâyı anan, Onun büyüklüğünü, sıfatlarını, emir ve yasaklarını düşünür, tefekkür eder, iyi şeyleri yapma, kötü şeylerden kaçma arzusu doğar. Bu bakımdan Allahü teâlâyı zikretmek çok faydalıdır. Hasan-ı Basri hazretleri buyurdu ki: Allahü teâlâyı anmak iki türlüdür: 1- Kalbden hatırlamak büyük sevabdır. 2- Daha iyisi ise, haramları işleyeceği anda, Allahü teâlâyı hatırlayıp vazgeçmektir. Rahata kavuşmak için Allahü teâlâ buyuruyor ki: (Kalbler ancak Allahü teâlâyı anmakla, itminana, rahata kavuşur.) [Rad 28] Allahü teâlâyı anmak her şeyden büyüktür.) [Ankebut 45] (Allahın nimetlerini anın ki, kurtulasınız.) [Araf 69] (Beni anmayan, sıkıntılara mâruz kalır, kıyamette de kör olarak haşrolur.) [Taha 124] (Beni anın ki, ben de sizi anayım. Bana şükredin; nankörlük etmeyin.) [Bekara 152] (Beni anan, şükretmiş, beni unutan da nankörlük etmiş olur.) [Hadisi kudsî] (Ya Musa, seninle beraber olmamı istersen, beni zikredenin yanında ol. Kim Beni nerede ve ne zaman ararsa bulur.) [Hadisi kudsî] (Beni bir gün hatırlayan ve bir defa benden korkanı cehennemden çıkartırım.) [H.Kudsî] (Kulum ne vakit beni hatırlayıp anarsa, onunla birlikte olurum. Şayet kulum beni bir topluluk içinde anarsa, ben de onu daha iyi bir topluluk içinde anarım.) [H.Kudsî] Topluluklarda Bir toplulukta, Allahı anmadan kalkmamalıdır. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki: (Bir yere toplanıp da Allahı anmadan kalkanlar, sanki eşek leşinden kalkmış gibi olur ve Kıyamette bunun üzüntüsünü duyarlar.) (Bir toplulukta Allah anılmaz, resulüne salevat getirilmezse, kıyamette pişmanlık çekilir.) (Gece ibâdet edemiyen, malını hayra harcayamıyan, Allahı çok zikretsin.) (Deli deninceye kadar Allahı çok anın!) (Allahı gizli zikreden, düşmanlarla tek başına savaşan gibidir.) (Şükreden kalb, zikreden dil, uygun bir ev ve saliha bir kadına sahip olan, dünya ve ahiretin hayrına kavuşmuş demektir.) (Allahı anan ile anmayan arasındaki fark, diri ile ölü arasındaki fark gibidir.) (Herşeyin bir cilası vardır; kalbin cilası da Allahü teâlâyı anmaktır.) (Zikrin en faziletlisi la ilahe illallah demektir.) (Gafiller içinde Allahı zikreden, cepheden herkes kaçarken, savaşan asker gibidir.)