17 Mayıs 2012 Perşembe

ÜÇ AYLARA GİRERKEN…

http://sabrikontek.azbuz.com : (:) Rahmet sağanağı başlıyor! Üç Aylar, müminler için çok kıymetlidir. Çünkü Recep, Şaban ve en kıymetli ay olan 1000 ayın (yaklaşık 84 yıllık ömrün) meyvesini, sevabını ve faziletini içinde barındıran Kadir gecesinin bulunduğu Ramazan-ı Şerif, Üç Aylar dediğimiz, bu mübarek zaman diliminin içerisinde gerçekleşmektedir. Bu ayların, müminlerin kalplerinde önemli bir yere sahip olmasının sebebi, Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin bu ayları övmüş olması ve bunun kıymetinin bilinerek değerlendirilmesinin af, rahmet ve daha pek çok manevi nimete vesile olacağını ümmetine haber vermesidir. Üç Aylarda bulunan mübarek geceler: Regâib Kandili; Receb-i Şerif ayının ilk Cuma gecesi. Mi’rac Kandili; Receb-i Şerif’in 27. Gecesidir. Berat Kandili; Şaban-ı Şerif’in on beşinci gecesi. Kadir Gecesi; (Kesin olmamakla birlikte) Ramazan-ı Şerif’in 27. Gecesi. Bu mübarek gecelerde Allah Resulü, Cenab-ı Hakk’tan bazı özel ihsanlara nail olmuştur. Bizler de onun hatırasını yâd etmek ve Hz. Resulullah hatırına bize de manevi hediyeler ikram edilmesi ümidiyle bu geceleri kutluyoruz. Umuyoruz ki Cenab-ı Hakk, bu gecelerin şerefine, rahmetin sağanak sağanak yağdığı bu bereketli anlarda, bizi ilahî hayırlardan mahrum bırakmaz. Bu mübarek gecelerde kılınması dinen gerekli, özel bir namaz bulunmamakla birlikte, bu gecelerin fazileti ve yapılacak duaların kabul edilme ümidinin fazla olması sebebiyle, diğer gecelere göre daha iyi bir şekilde bunların ihya edilmesi gerekir. Özellikle kaza namazı kılma, teheccüd namazını artırma, Kur’an-ı Kerim okuma, tesbih, zikir ve dua ile bu geceleri ihya etmeye çalışılmalıdır. Diğer yandan, gündüzü oruçlu geçirmek, üzerimizde hakkı bulunan kimselerle helalleşmek, yoksulları gözetmek, hayır-hasenat yapmak da bu günlerin en güzel ihya şeklidir. Mübarek Receb Ayı Fazileti yüksek, affı ve mağfireti bol aylardan birisi Recep ayıdır. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellem, Recep ayı girince, “Allah’ım! Recep ve Şabanı bize mübarek kıl. Bizi Ramazana ulaştır” diye dua ederdi. Recep ayında, Allah-u Zülcelal’in af ve mağfiretine mazhar olmak için insanın küçük de olsa namaz, oruç, fakirlere verilecek bir sadaka, dini hizmetlere yardımcı olmak gibi hayır vesileleri aramalı, bol bol tevbe etmeli, “Estağfirullah” diyerek, istiğfarda bulunmalıyız. Abdullah ibn-i Abbas radıyallahu anhu, Receb ayında Hz. Peygamber sallallahu aleyhi vesellemin bazen “Orucu artık bırakmaz” diyinceye kadar çok oruç tuttuğunu, bazen de “Artık oruç tutmaz” diyinceye kadar orucu terk ettiğini haber vermiştir. (Buhari, Müslim, Ebu Davud) Allah’ın aciz kulları olarak, O’na her zaman ibadet ve taatte bulunmamız gerektiğini hepimiz biliyoruz. Ancak şu, gaflet ve günahın bol olduğu ahir zamanda, ibadet etmeye güç yetiremiyoruz… Hiç değilse böyle mübarek gece ve aylarda, onların rahmet ve feyzinden de istifadeyle, kendimizi biraz zorlayalım. Nefsin bitmek bilmez taleplerine ‘dur’ diyelim. Diyelim ki: “Ey Nefsim! Allah-u Zülcelâl bizlere af ve mağfiretini ulaştırmak, bizleri cehenneminde yakmamak, azap vermemek için önümüze ne büyük fırsatlar ve ganimetler koymuş.” “Sen ise bütün bunlara rağmen, adeta ben cehenneme gideceğim diye haykırıyor ve gafletten uyanmıyorsun. Böylesi fırsatları elinden kaçırma. Ancak, Recep ayının bu faziletlerinden faydalanarak, Allah-u Zülcelal’e işlediğin günahları affettirebilir ve rahmetine müstahak olabilirsin!” Regâib Gecesi (24 Mayıs, Perşembe) Regâib gecesi, Recep ayının ilk Cuma gecesidir. Peygamber Efendimiz sallallahu aleyhi vesellemin, Allah’ın bazı çok özel fiilî tecellilerine mazhar olduğu, nuranî lütuf ve ihsanlara, semavî derecelere eriştiği bir gecedir. Müslümanlar arasında ise Peygamberimizin dünyaya teşriflerinin ilk halkasını teşkil eden anne rahmine şeref verdiği gün olduğuna inanılmaktadır. (Fakat, Hz. Âmine’nin, Fahri Âlem Efendimize hamile olduğunu bu geceden itibaren öğrenmiş olabileceği düşünülebilir.) (Ö. Nasuhi Bilmen, Büyük İslâm İlmihali) Mânen bereketli olan bu gecenin bir hususiyeti de mübarek Ramazan ayının ilk habercisi olmasıdır. Bediüzzaman Hazretleri, Regâib gecesinin Efendimiz’in manevi terakki sürecinin başlangıcı olduğunu; Mi’rac gecesinde de bu terakkinin zirvesine ulaştığını bildirmektedir. (Said, Sikke-i Tasdik-i Gaybî) Enes (ra)’den rivayet edilen hadis-i şerifte Peygamber Efendimiz (sav) şöyle buyuruyor: “Receb’in ilk cuma gecesinde uyanık ol. O geceyi gafletle geçirme. Çünkü melekler o geceye (Regâib Gecesi) diye ad koymuşlardır. Zira o gecenin üçte biri geçtiğinde, yer ve gök melekleri Kâbe-i Muazzama ve havalisinde toplanırlar. Allahu Teâlâ meleklerin toplantısı üzerine; ‘Ey meleklerim! Ne istiyorsunuz?’ Diye sorar. Melekler: ‘Ya Rabbi! Senden istediğimiz ve temennimiz, Receb’in oruçlularının günahlarını bağışlamandır’ derler. Allah-u Zülcelâl de; ‘Receb’in oruçlularını affettim’ buyurur.” Öyleyse bu gecede, melekler dahi yeryüzündeki kullar için af ve mağfiret dilerken, bizim bu gecelerdeki fırsatları kaçırmamız doğru olur mu? Daha çok ibadet ve taat yapmak, tevbe etmek ve İslami hizmetlere destek olmak için bundan daha iyi fırsat mı olur?...