29 Mart 2012 Perşembe

KİM ŞEHİTTİR?

http://sabrikontek.azbuz.com : (:) Şehadet, makamların en büyüğü… Onlar, canlarını Allah (c.c.) için feda edenler. Onlar hakkında ölü denilmez, onlar uğrunda öldükleri Rableri katında diridirler. “Allah yolunda öldürülenleri sakın ölü sanmayın. Bilakis onlar diridirler, Rableri yanında rızıklara mazhar olmaktadırlar.” (Ali İmran: 169-171) Hakiki şehadet, ancak Allah’ ın dinini yüceltmek için savaşmakla elde edilen bir makamdır. Ebu Musa’dan rivayet edildi: Rasulullah –sallalahu aleyhi vesellem-‘ e “yiğitlik için savaşan, hamiyet için savaşan, riya için savaşan kişiler hakkında; hangisi Allah yolundadır?” diye soruldu. Bunun üzerine Rasulullah –sallalahu aleyhi vesellem- şöyle dedi: مَنْ قَاتَلَ لِتَكُونَ كَلِمَةُ اللَّهِ هِيَ الْعُلْيَا فَهُوَ فِي سَبِيلِ اللَّهِ “Kim Allah’ın Kelimesi yüce olsun için savaşırsa, o Allah yolundadır.” (Müslim, K. İmârat, 3525) Hakikî şehitlik makamına erişenlere iki dünyada da diğer insanlardan farklı muamele yapılır. Yıkanmadan, yaralarından kan akar bir şekilde defnedilir. “Onları yıkamayın. Zira her yara ya da her kan Kıyamet günü etrafına misk kokusu yayar.” ( Ahmed b. Hanbel, B. Müs. Mükessirîn, 13674) Ahirette kul hakkı hariç bütün günahları bağışlanır. “Şahidin kul borcu hariç her günahı affolunur.” (Müslim, K. İmârat, 3498) Hakiki şehitliğin yanında bir de, mazlum ve mağdur bir halde öldüğü için şehit sevabına kavuşan müminlerin durumu vardır. Peygamberimiz (s.a.v.) onları şu hadisinde haber vermiştir: “Aranızda kimi şehitten sayıyorsunuz.” Dediler ki: “Ya Rasulullah, Allah yolunda öldürülen şehittir.” Dedi ki: “O zaman ümmetimin şehitleri az demektir”. Dediler ki: O halde onlar kimdir, ya Rasulullah? Dedi ki: “Kim Allah yolunda öldürülürse şehittir. Kim Allah yolunda ölürse şehittir. Kim taun/veba hastalığında ölürse şehittir. Kim ishalden ölürse şehittir. (Müslim, K. İmârat, 3539) Dünyada şehit olarak isimlendirilen ama Allah (c.c.) katında şehit kabul edilmeyenlerin durumu hakkındaki Hadis i Şerif ise şöyledir: “Muhakkak ki, Kıyamet gününde hakkında hüküm verilen ilk insan, şehit edilen bir adamdır. O adam getirilir, kendisine verilen nimetler hatırlatıldıktan sonra Allah ona, ‘Bunlara karşılık ne amel yaptın?’ Diye sorar. O da; Şehit olasıya kadar Senin için savaştım, der. Allah (c.c.); ‘ Yalan söyledin, sen cesur desinler diye savaştın, nitekim öyle denildi,’ der. Sonra onun ateşe atılasıya kadar yüzüstü sürüklenmesini emreder.”( Müslim, K. İmârat, 3527 )